Ortodonti:

Diş hekimliğinin bir dalı olan ortodonti, diş, çene ve yüz kompleksini normal yapı ve gelişim, anomaliler ve anomalilerin tedavisi yönünden ele alan bilim dalıdır. Önceleri estetik amaçla işe başlanmış zaman içerisinde sınırları genişletilip, bugünkü konumuna ulaşılmıştır. Günümüzde ortodontinin hitap ettiği kitle oldukça genişlemiş ve uygulama alanı da aynı oranda artmıştır. Son yıllarda yapılan araştırmaların sonuçlarına göre tüm dünyada koruyucu diş hekimliğinin önem kazanması, daha bilinçli bir kitle yaratmış ve diş çürüğü vakalarında gözle görülür bir azalma meydana gelmiştir, buna bağlı olarak da kalıtım, gelişim yetersizlikleri, çeşitli yanlış alışkanlıklar (parmak emme, uzun süre yalancı meme ve biberon kullanma, dudak ısırma) gibi faktörler sebebiyle oluşan rahatsızlıklar sonucu ortodontiye duyulan ilgi de artmıştır.

Ortodontinin Sınırları:
Süt dişlenme dönemi olarak adlandırılan okul öncesi yıllarda parmak emme, dudak yeme, ağza yabancı cisim sokma gibi alışkanlıklara bağlı olarak ortaya çıkan sorunların mümkün olduğu kadar azaltılmasına yönelik uygulamalardır. Bu alışkanlıklar süt dişlenme döneminde ortadan kaldırılırsa iskelet yapıda kalıcı bir bozukluk oluşmadan iyileşme sağlanır. Bunun için de birtakım ağız içi veya ağız dışı aygıtlardan yararlanılır.

Karışık dişlenme dönemi ilkokul çağı çocuklarını kapsar, ağızda hem daimi hem de süt dişlerinin bulunduğu dönemdir. Bu dönemde zamanından önce veya sonra süt dişlerinin kaybedilmesi alttan gelen daimi dişlere rehberlik edememesi sonucunda bir takım yer darlığı problemleri oluşabilir. Oluşan çapraşıklığın giderilmesi ortodontinin ilgi alanına girer. Yine bu dönemde başlayıp ergenlik çağının sonuna kadar devam eden çeneler arası uyumsuzlukların giderilmesi de ortodontinin konusudur.

Daimi dişlenme döneminde diş dizlerindeki bozukluklar diş çekimi yapılarak veya yapılmadan sabit ya da hareketli aygıtlarla düzeltilebilir. Dişeti hastalıklarına bağlı olarak meydana gelen diş düzensizlikleri (yamuk dişler) veya diş kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizliklerin tedavileri de ortodontinin konusudur.

Ortodonti (tel tedavisi) hangi yaş guruplarında uygulanabilir?
Dişsel düzeltmelerde yaş sorun değildir. Hasta kaç yaşında olursa olsun tedavi mümkündür. Eğer bireyin kemik yapısında bir düzensizlik söz konusu ise (iskeletsel) yaş önemlidir. Bu durumda fonksiyonel tedaviye gereksinim vardır ki bu tedavi de ergenlik çağına kadar olan sürede yapılır. Ortalama tedavi süresi 24 ay olmasına rağmen kişiden kişiye değişir. yetişkinlerin tedavisi çocuklarınkine oranla biraz daha uzun sürer.

Ortodontiye ne zaman başlanmalı?
Çocuklarda ilk dişlerin (süt dişleri) konumları hakkında çok fazla endişelenmeye gerek yoktur. Bu dişler arasında bulunan boşluklar, doğal gelişim göstergesidir. Erişkinlerin dişlerindeki gibi sıkı temaslar ileride meydana gelebilecek yer darlığı ve dolayısıyla dişlerde çapraşıklığın (çarpıklığın) göstergesi olabilir. Daimi dişler 6-7 yaşlarında sürmeye başlarlar ancak 7-9 yaşları arasında, kesici dişler sürene dek pek fazla problem gözlenmez. Ancak süt dişlerinin tümü daimileriyle yer değişene dek yerinde tutulmalıdır. Aile hekiminiz sizi erken yaşta bir ortodontiste yönlendirse dahi bu her zaman tedavinin çok erken başlatılacağı anlamına gelmez. Çoğu dikkatli diş hekimi potansiyel bir problemin kontrol atında olduğu ve en uygun tedavi zamanının geçmediğinden emin olmak ister. Çocuklarda iskeletsel problemlere erken yaşlarda müdahale etmek gerekirken, sadece dişlerin düzensizlik gösterdiği durumlarda tedavi için zaman vardır. Erişkin hastaların da dişleri hareket ettirilebilir yani bu tür tedaviler için zaman aşılması söz konusu değildir. Artan yaşın tedavi süresini uzatması ve tedaviyi biraz zorlaştırması mümkün olabilir. Yine de yaş faktörü dişlerin destek dokularının sağlıklı olması kadar önemli değildir.

Ortodontik sorunların sebepleri
Beslenme Bozuklukları: Yeterli beslenemeyen kişilerde, çene ve yüz yapısında hacimsel
küçülme meydana gelecek ve normal hacimdeki dişler küçük çenelerde gerekli yeri bulamayacakları
için çapraşıklıklar, rotasyonlar (dönme), hatta gömük diş olguları görülecektir.

Ağızdan Nefes Alma: Kronik iltihaplar ve benzeri nedenler, uzun süre devam ederse bademcikler aşırı derecede büyüyebilir. Bu durumda solunum yolları daralır ve nefes alma güçlüğü meydana gelir. Bu güçlüğü yenebilmek ve o bölgedeki hava geçiş yolunu genişletebilmek amacıyla çocuk alt çenesini ve buna bağlı olarak dilini öne alma zorunluluğu duyar. Bu durum, uzun süre devam edecek olursa alt çenenin öne doğru konumu yerleşir. Dil ön dişler arasına girer ve dişlerin sürmelerine engel olursa açık kapanış meydana gelir. Hasta burundan nefes alamıyor ise, üst çenenin büyüme potansiyeli üzerinde negatif etki oluşabilir.

Parmak Emme: Yeni doğmuş bir bebekte oldukça gelişmiş bir emme mekanizması vardır. Emme içgüdüsü tatmin edilmemiş bir bebek, bu ihtiyacını gidermek için bazı alışkanlıklar edinir. Anne sütü ile 9-18 ay beslenen çocuklarda çoğunlukla bu alışkanlık görülmez. Yapılan araştırmalar parmak emmenin yaşamın ilk birkaç haftasında açlığa bağlı olarak geliştiğini göstermiştir. Dişlerin sürmeye başladığı dönemde lokal iritasyonlardan doğan ağrı, parmak emme yoluyla giderilebileceğinden bu alışkanlığın dişlenmeye yardımcı olduğu düşünülebilir. Parmak emme yaşla azalır.

Çocuklar niçin parmak emer?
• Ani olarak anne memesi veya biberondan kesilme
• Bebek beslenirken emmesi çok kısa sürede sonlandırılırsa
• Bebeği uzun periyotlarla beslemek
• Parmak emme alışkanlığında erken dönemde hiç önlem alınmaz. Bu dönemde alışkanlığı önlemek, çocuğun fizyolojisini etkileyeceği için zararlıdır.

Parmak emme alışkanlığının tedavisi için kesin bir yaş söylenemez. Uygun zaman ayarlanması her çocuk için ayrı ayrıdır. Alışkanlığın derecesi, çocuğun geçmişi zaman ayarlanmasını etkiler. Genel olarak parmak emme 3.5 yaşından sonrada devam ederse tedaviye başlanmalıdır. Bu alışkanlığı devam ettiren çocukta, emilen parmağa ve sayısına göre etki alanında bulunan alt ve üst dişlerde yer değiştirmeler ve kapanış bozuklukları görülecektir.

Yalancı Emzik: Fizyolojik özellikleri olan bir emziğin 1.5 yaşına kadar emilmesi zararlı değildir. Hatta çocuğun parmak emme gibi kötü bir alışkanlık edinmesini önleme yönünden faydalıdır. Yalancı emzikler devamlı olarak kullanıldıkları zaman, etki alanları içindeki dokulara uzun süreli etki yapacağı için o bölgelerde düzensizlik ve çeşitli kapanış bozukluklarına sebep olmaktadır.

Yatış Şekli: Yatma şekli, genellikle alt çenenin yatma sırasındaki pozisyonunu belirler. Bu da bize alt çenenin ortalama günde 8 saat hangi konumda olduğu hakkında işaret verir. Örneğin yüz üstü yatan bir çocuk ile sırt üstü yatan bir çocukta alt çenenin konumu farklıdır.

Diş sıkma, tırnak yeme, kalem ısırma, dudak ısırma gibi kötü alışkanlıklar.
Dişeti problemlerine bağlı diş düzensizlikleri.
Süt dişlerinin erken kaybı.
20 yaş dişlerinin öndeki dişleri sıkıştırmasına bağlı düzensizlikler.
Diş kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizlikler.
Hormonal düzensizlikler, sistemik hastalıklar.
Genetik olarak yatkınlık.

Ortodontik tedavi yetişkinlere de (tel tedavisi) uygulanabilir mi?

Evet. Gelişen teknoloji, çocukken yapılamayan ortodontik tedaviyi yetişkinlikte mümkün kılmakta; kendi düzgün dişleri ile gülümsemesi kişileri daha mutlu etmektedir. Aslında dişleri ilgilendiren tedaviler hemen her yaşta yapılabilir; yeter ki dişler ve periodonsiyum sağlıklı olsun. Fakat çene kemiklerini ilgilendiren anomaliler ileri yaşlarda ancak ameliyatla düzeltilir.

Şeffaf plakla tedavi:

Günümüzde teller yerine şeffaf plaklarla da ortodontik tedavi yapılabilmektedir. Öncelikle hastadan dijital tarayıcılar aracılığıyla bir ölçü alınır ve tedavi planlaması hazırlanır. Tedaviye başlama kararı verildikten sonra ortalama bir ay içinde plaklar üretilip gönderilir. Planlamaya göre hastanın bazı dişlerine ataşmanlar yerleştirilir. Bu aşamadan sonra planlamaya göre belirli aralıklarla hasta bir sonraki plağına geçiş yaparak tedavisine devam eder. Yemek yerken plaklar çıkarılıp sonrasında dişler fırçalanıp tekrar takılmalıdır. Bu yüzden tedavinin seyri büyük oranda hastaya bağlıdır. Hasta plaklarını düzenli bir şekilde kullanmazsa tedavi sekteye uğrar. Tel tedavisine kıyasla çok daha hijyenik, estetik ve aynı zamanda konforlu bir tedavi yöntemidir.

Çene ortopedisi ne anlama gelir?
“Çene ortopedisi” çenelerin yüze veya birbirine göre bozulan ilişkilerini özel araçlarla düzeltmeyi amaç edinen bir ortodonti alanıdır. Mesela alt çene prognatizmi, alt çenenin geride olması (Class II) veya üst ileri itim küçük yaşlarda “ortopedik tedavi” ile düzeltilebilir (II: Sınıf anomaliler). Yalnız dişlerin düzeltilmesi ise “ortodontik tedavi” ile elde edilir; fakat çoğu zaman ortopedik tedavi ve ortodontik tedavi birlikte yürütülür.

Ortognatik cerrahi nedir?

Ortodontik veya ortopedik tedavi ile dişlerin düzgün sıralanması gerçekleştirilebilir. Çeneler arası ilişkiler de bir sınıra kadar düzeltilebilir. Fakat bazı vakalarda ortodontik tedavi yetersiz kalır. Böyle durumlarda bir çene-yüz cerrahi ortodontistle birlikte çalışarak ağır bir anomaliyi cerrahi metotla düzeltebilir.Günümüzde ortognatik cerrahi tedavi gittikçe yaygınlaşmaktadır.

Ortodontik tedavi (tel tedavisi) sırasında dişler nasıl hareket eder?
Diş üzerine yay, tel veya özel lastiklerle bir kuvvet uygulanırsa kuvvetin yönünde bir hareket oluşur. Hareket eden dişin önünde geçici bir süre için kemik dokusu yıkımı olur, hareketin aksi yönde ise yeni kemik dokusu yapılır. Böylece yeni yerlerini alan dişler, yeni bir kemik yuvasına da otururlar.

Pekiştirme tedavisi nedir?

Dişler düzeldikten hemen sonra etrafındaki yapılar (periodonsiyum) dişlerin yeni konumuna uyum sağlayamamıştır. Ayrıca kemik dokusu olgunlaşmamıştır. Bu nedenle apareyler çıkarılırsa dişler eski yerlerine dönebilirler. Bunu önlemek için düzelmiş dişleri yapılacak başka aygıtlarla yerlerinde pekiştirmek gerekir. Tedavinin bu son aşamasına pekiştirme tedavisi denir. Bu dönemde de çocukların dişlerine gereken özeni göstermesi şarttır.

Ortodontik aparey nedir?

Aparey “aygıt” anlamına gelir. Ortodontik tedavide kullanılan bütün düzenekler bu adla anılırlar. Apareyler çok çeşitlidir
Bazı apareyler ağızdan çıkarılıp takılabilir. Bunlara “hareketli aparey” denir. Bunların üzerlerine konulan yaylar, vidalar, düzeltilecek dişlere bir kuvvet uygular. Hareketli apareylerin bazıları hem alt hem de üst çeneye oturur ve tek gövdeli (monoblok) olan bu aygıtlarla ortopedik tedaviler yapılır.

Bazı aygıtlar dişler üzerine yapıştırılan oluklu bir metal (braket) ile bu oluklu metallere uygulanan tellerden oluşur. Bunlara “sabit aparey” denir. Aparey seçiminde kararı ortodonti uzmanı verir. Kural olarak en kısa zamanda, en etkin tedavi düşünülür. Ayrıca çocuğun tedavi yaptırma isteği, uyumu ve ailenin ekonomik koşulları da aparey seçimini etkiler.

Ortodontik tedavide çocukların uyması zorunlu kurallar nelerdir?
Ortodontik tedavide çocukların uyması zorunlu olan kurallar vardır. Anne ve babaların da tedavi süresince çocuklarını dikkatle izlemeleri gerekir.

Bu kurallar şunlardır:
• Ortodontik tedaviye başlamadan önce çürük dişlerin tedavi edilmesi ve diş etinin tam sağlıklı duruma getirilmesi gerekir.
• Tedaviye başlanınca ortodonti uzmanı, koyduğu tanıya göre çocuğa bir aparey uygular. Bu apareye ve dişlere daha önceki bölümlerde anlatıldığı gibi çok iyibakılması; dişlerin düzenli fırçalanması şarttır. Hele sabit aygıtlarda dişlerin üzerine yapıştırılan olukların etrafında diş plağı çok çabuk yerleşir. Buna imkan verilmemesi gerekir.
• Hekim tedaviye başladıktan sonra hastasını ortalama ayda bir görür. Dolayısıyla ortodontik tedavide büyük görev, çocuklara düşer. Bu nedenle dişleri düzeltilecek çocuklarda tedavi isteği olması gerekir. Ailenin zorlaması çoğu zaman olumsuz etki uyandırmaktadır.
• Hekimin kontroller sırasındaki tavsiyelerine dikkatle uyulmalıdır.
• Randevular aksatılmamalıdır.
• Apareylerde kırılma, kopma veya ağıza yapışan düzeneklerde çıkma varsa tedavi kesintiye uğrar. Böyle durumlarda hemen hekime başvurulmalıdır.
• Pekiştirme tedavisinde bıkkınlık gösterilmemeli; uygulanan aygıt ağıza düzenli takılmalıdır.
• Günümüzde daha az fark edilen ortodontik apareyler mevcuttur.

Ortodontinin dışarıdan bakıldığında daha az fark edilmesi mümkün mü?
Günümüzde daha az fark edilen malzemelerle ortodontik tedavinin en çekinilen özelliği olan tel görünümünden kurtulmak mümkün olabilmektedir. Dişin üst yüzlerine yapıştırılan apareyler metal renginde, beyaz veya diş renginde olabilirler. Hatta bazı durumlarda dişin görünmeyen arka kısımlarına da uygulanabilirler.

Ortodontik tedavi (tel tedavisi) pahalı mıdır?
Ortodontik tedavide fiyatlar vakanın şiddetine göre değişmektedir. Ortodontik tedavi uzun süreli bir tedavidir.

Not: Bu sayfadaki bilgilerin bir kısmı Ortodontist Prof. Dr. İlter Uzelin yazısından alınmıştır.

Site içeriğinde bulunan bilgiler bilgilendirmek içindir, bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Our dentist